ISO 9001 22000 14001 18001 Helal Belgesi Kadikoy
Kadıköy ISO belgeleri veren firmalar ve kuruluşlar tarihi eskilere dayanan Kadıköy ilçesi bugün Anadolu yakasının en hareketli ve popüler ilçesidir. AdlBelge Kadıköy bölgesinde iso 9001, iso 22000, iso 14001, OHSAS iso 45001, RoHS belgesi, marka tescil belgesi ve helal gıda belgesi konusunda sertifika danışmanlığı ve A’dan Z’ye tüm belgelendirme işlemlerinizi yürütmektedir. Aşağıda hakkında farklı bilgilere ulaşacağınız Kadıköy ilçesinde danışmanlık ve belgelendirme faaliyetleriniz hakkında tüm hizmetlerimize ulaşmak için 0541 678 36 19 ve 0216 390 22 32 numaraları telefonlardan ulaşabilir veya info@adlbelge.com adresine mail ile ulaşabilirsiniz. Kadıköy helal sertifikası, kadıköy iso 9001 kalite belgeleri ve tüm iso belgelerine ulaşabilirsiniz.
İlçenin önceki adı olan Kalkedonya’nın körlerin yeri manasına geldiği dile getirilmektedir. İstanbul’un kuruluşuyla ile ilgili mitte bu isim bulunmaktadır. Yer değiştiren bir kavim yeni yaşamlerine ne şekilde ulaşacaklarını öğrenmek için bir kahine danışır. Kahin kavimdekilere körlerin vatanının karşısına yerleşmelerini söyler. Bu günkü İstanbul’a ulaşan kavim bulundukları doğrultu boş iken karşı kenarda bir yaşam olduğunu farkeder. Bulundukları yerin üstünlük ve güzelliklerini farkına varamayan karşı kenardaki insanların fakat kör olabileceklerini iddia edip İstanbul’a yerleşirler. Böylece günümüz Kadıköy yöresindeki yaşam körlerin yeri manasındaki Kalkedon ismini alır. İstanbul’un fethinden sonra Kalkedonya’nın idaresi, II. Mehmed yönünden İstanbul kadısı Hızır Bey’e verildiği için, yerleşmenin Kadıköyü ismini aldığı sdile getirilmektedir.
İlçe sınırları içerisinde Göztepe (235 m) gibi mühim yükseltiler olmasına rağmen, Kayış Dağı ve Çamlıca eteklerinden Marmara Denizi’ne doğru uzanan hafif dalgalı düzlükler ve taşlı eğimler bütün araziye hakimdir. Bu gerektiğince düz arazi üstünde Fİkirtepe, Acıbadem, Altıyol, Küçük Moda (Cevizlik) ve Koşuyolu öbür mühim tepe noktalarını getirmektedir. Haydarpaşa ve Kalamış koyları ile Moda ve Fenerbahçe burunlarının bulunduğu dinamik bir kenar çizgisi bulunmaktadır. Fenerbahçe Burnu ile Bostancı arasında kıyı ştükendi çok girintili çıkıntılı olmayan gerektiğince düz bir çizgiye sahiptir. Fakat kıyı ştükendi oluşturulan dolgularla natural özelliğini mühim ölçüde kaybetmiştir. Bugün Kadıköy sınırları içerisinde halen natural manzarasınü koruyabilmiş kenar parçalarına Fenerbahçe Burnu’nda çok sınırlı olarak rastlamak mümkün olabilir. Kadıköy’ün başlıca akarsuları Kuşdili Deresi (Kurbağalıdere), Çamaşırcı Deresi (Bostancı Deresi), Turşucu Deresi ve Seyit Ahmet Deresi’dir.
Kadıköy’ün kuruluşu İstanbul’un kuruluşundan çok eski senelere dayanır. Fİkirtepe’de 1942 ile 1952 senelerı arasında oluşturulan kazılarda MÖ 3000 senesinina ait aletler ve insan iskeletleri keşfedilmiştir. Hem de balık, köpek, koyun, keçi kemiklerine rastlanmıştır. Bulunan vasıtalar arasında taştan çekiç, kemik, keramik, taş ağırşakları, bronz yapıtlar, inci adetleri, firuze taşından yapıtlar de bulunmaktadır. Moda Burnu’nda Kalkedon şehrinde Fenikelilerden kalma kandiller, vazo kırıkları, öküz heykeli, pişirilmiş çamurtan sakallı erkek başı, Kalkedonya Kitabesi’nin yazıldığı bronz levha bulunmuştur.
Fİkirtepe’deki Karhadon, Moda Burunu’ndaki Kalkedon şehirleri, Fenikelilerin Karadeniz kenarlarında kurdukları şehirlere hareket ermek için durma, ihtiyaçlarini tamamlama merkeziydi.
İyonya’dan (Anadolu’nun Ege Denizi kenarlarından) gelen ve Yunanistan’a inen Akaların bir kolu MÖ 675 senelerinde Fİkirtepe ve Moda’daki İki Fenike şehrini aldı. Bugün Bahariye, Mühürdar, Moda semtlerinin olduğu yerlere yerleştiler. Kalkedon kentini genişlettiler. Kısa süre içerisinde İzmit’e kadar olan bölgeyi el geçirdiler. Buralarda Kalkedon Devleti’ni kurdular. Anadolu’nun içlerinden gelenleri bu alanlara yerleştirdiler. Başşehir Kalkedon (Kadıköy) oldu. Ülkenin adına Kalkedonya deniyordu. Kalkedonyalılar muhabereçı ve medeniyetta ileriydiler.
Kalkedonyalılar günümüz Haliç’in Unkapanı’yla Eyüp arasında oturan Traklarla, Fenike şehirleriyle, İzmit’teki Bitinyalılarla, Bergama Devleti’yle ticaret yaparlardı.
Haydarpaşa Deresi’nin düzlüklerinde hipodromları, mabetları vardı. MÖ V. asırda Kral Periyut, “talen” adı verilen madeni paralar çıkardı. Kalkedonyalılar kentin savunmasını da aklından geçirmişlerdi. Perslerden, Bitinyalılardan, Gotlardan korunmak için Haydarpaşa çayırıyla Kuşdili çayırı arasında bir hisar yapmışlardı. Sonradan doğudan ve batıdan gelenler buradaki surları ve yapıtlari yıktılar.
Kalkedonyalılar cam eşya, altından küpe, yüzük gibi süs eşyası yapmasını ve mermeri prosedüresini iyi biliyorlardı. Kentlerinin kapısına “Ktoplumedon” yazılı kitabeler asarlardı.
MÖ 658 senelerinde Yunanistan’ın Korent kanalı dhadiselerindan kurtulmak, daha verimli topraklarda hayatak için kendilerine yeni bir vatan aradılar. Delf Tapınağı’nın kâhini, Megara Kralı Vizas’a “Körler vatanının karşısındaki yerler size vatan olacak” dedi.
Kral Vizas toplumıyla beraber vatan aramaya çıktı. MÖ 650 senesinde Sarayburnu’na geldi. Sarayburnu’ndan çevresine bakınca buranın güzelliğine şaştı. Kalkedonyalıların bu kadar güzel, bu kadar yadıma elverişli yeri göremeyip boş bıraktıklarına göre kör olması gerekliliğini düşündü ve kâhinin dediği, körler vatanının karşısındaki yer burasıdır diye Sarayburnu’nda konakladı. MÖ 608’le 600 senelerı arasında Sarayburnu’nda kendi ismini verilen “Bizans” kentini kurdu.
Pers Kralı Dârâ (Darius) İskitlerle muhaberea giderken Kalkedonya’yı da aldı. Bunun üstüne Kalkedonyalılar Bizanslılarla birlik olarak Dârâ’ya karşı muhaberetılar. Dârâ, Kalkedonyalıların evlerini, mabetlarını, şehirlerini yaktı, yıktı. Dârâ, Fenikelilerle birlik oldu. Kalkedonyalılar evvelce İyonlarla, sonra Bizanslılarla birleşip tekrar muhaberea tutuştular. Kalkedonyalılar muhabere kısmını bırakıp kaçtı. Fenikeliler donanmalarıyla Bizanslılara saldırdı, Kalkedonya’yı yakıp yerlebir ederak ele geçirdiler.
Kalkedonya Perslerin eline geçmişti. Makedonya Kralı İsknadir, Persleri yenip Pers şehirleriyle beraber Kalkedonya’yı da aldı.
MÖ 281 senesinde Bitinyalılar Marmara kenarlarındaki şehirlerin fazlasını ellerine geçirdiler. Kalkedonya’yı da aldılar. Kalkedonya bir ara özgür kalmışsa da çok geçmeden Romalıların idaresine girdi. Makedonya Savaşı esnasında Kalkedonyalılarla Romalılar anlaştılar. Romalılar Kalkedonyalılara muhabere gemileri göndererek askeri yardım yaptılar.
Kalkedonya 561 senesinin 21 Mart’ında Arapların hücumuna uğradı, 667 senesinde Araplar tekrar İstanbul kenarlarında görüldüler. Kıyı şehirlerinden çoğu esir alıp devletlerine döndüler.
Haçlı muhaberelarında da Haçlı orduları birkaç defa Kalkedonya’yı çiğnediler.
781 senesinde Abbasi Devleti Halifesi Harun Reşit’in komutanlarından Malatyalı Battal Gazi Kalkedonya’yı aldı. Bu tarihten sonra Kalkedonya adı yerine Gaziköy adı kullanılmaya başlandı.
Kutalmışoğlu Süleyman Şah 1080 senesinde Kalkedonya’yı Anadolu Selçuklu Devleti’ne kattı. Ancak bir müddet sonra son kez Bizanslıların eline geçti. 1096 senesinde Haçlı orduları Kalkedonya’dan Asya’ya geçtiler. Ardındandördüncü Haçlı orduları 1204’te Kalkedonya’yı İstanbul’la beraber işgal ettiler. Yakıp yıktılar, yağmaladılar, anıtlardaki kıymetli madenleri söktüler.